Birinci Dünya Savaşı Birinci Dünya Savaşı, 1914 yılında ilk olarak Avrupa'da başlamış, ancak dünyanın her tarafındaki ülkelerin katılması ve diğer kıtalarda bulunan sömürgelere de yayılması nedeniyle "dünya savaşı" olarak isimlendirilmiştir. 1914 yılında başlayan savaş, 1918 yılında sona ermiştir. 30 Ekim 1918'de Osmanlı Devleti, Mondros Ateşkes Antlaşması'nı imzalayarak savaştan çekilmiştir. Birinci Dünya Savaşı'nın Nedenleri Birinci Dünya Savaşı, dünya tarihi bakımından büyük bir öneme sahiptir. Savaşın birçok nedeni vardır. Bu nedenleri genel ve özel nedenler olarak incelemek mümkündür: Genel Nedenler Fransız İhtilali'nin getirdiği yeni bakış açısı ve görüşler, hem siyasal hem de sosyal olarak büyük değişiklikler yapmıştır. Milliyetçilik düşüncesi özellikle 1900'lü yılların başında etkisini göstermeye başlamıştır. 1815 yılında Viyana Kongresi ile Avrupa'ya yeni bir statü getirilmiş ve buna göre de güçler dengesi kurulmuştur. Özellikle 1870 Sedan Savaşı ile Alman ve İtalyan birliklerinin kurulması ve bu devletlerin girişimlerde bulunması Viyana Kongresi statüsünü ve güçler dengesini büyük ölçüde değiştirmiştir. Sanayileşmenin sonucunda sömürgecilik ortaya çıkmış ve büyük devletlerin çıkar çatışmaları Afrika ve Uzak Doğu'ya kadar yayılmıştır. Ham madde ve pazar arayışı hızlanmış, bütün devletler sömürge yarışına girmiştir. Bazı devletlerin siyasi birliklerini geç kurmaları blokların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bloklar hızla silahlanarak yeni bir savaşın ortamını hazırlamıştır. Genel Nedenler Kısaca Şu Şekilde Açıklanabilir:
Özel Nedenler Devletlerin izlediği politika ve çeşitli çıkarlar, bu devletleri karşı karşıya getirmiştir. Devletler bu savaşta iki gruba ayrılmıştır: İttifak Devletleri:
İtilaf Devletleri:
Bu rekabet, İttifak ve İtilaf devletleri arasında meydana gelmiştir. Kendi çıkarları doğrultusunda devletler iki gruba ayrılmıştır. Savaş başlamadan önce bu devletlerin durumuna bakılacak olursa: Almanya: Siyasal olarak birliklerini kurduktan sonra ekonomisinde büyük bir canlanma meydana gelmiştir. Birliği geç kurduğu için sömürgeciliğe de geç başlamıştır. Yeni sömürgeler elde etmek ve denizlere hâkim olmak konusunda İngiltere ile rekabete girmiştir. İngiltere: Almanya'nın hem siyasi hem de ekonomik açıdan güçlenmesi İngiltere'yi rahatsız etmiştir. Kendisine rakip olabilecek ülkelerden kurtulmak ve Alman birliği ile bozulan güç dengesini yeniden kurmak istemiştir. Almanya'nın denizlerde güçlenmesinden de rahatsız olmuştur. Fransa: Almanya ile yaptığı savaşta kaptırdığı bölgeleri geri almak istemektedir. Bu sebepten Almanya'ya karşı düşmanlık beslemektedir. Rusya: Panislavizm ilkesi ile Balkanlara yayılmak istemektedir. Rusya'nın amacı boğazları ele geçirip Akdeniz'e inmektir. İtalya: Sömürgecilikte geri kalmış, bu nedenle yeni sömürgeler ele geçirmek istemektedir. Onun da amacı tıpkı Rusya gibi Akdeniz'e hâkim olmaktır. Avusturya-Macaristan: En büyük düşmanı Rusya ve onu destekleyen Sırbistan'dır. Panislavizme ve Balkanlar'daki Rus etkisine karşı mücadele etmiştir. Osmanlı Devleti: Osmanlı Devleti, hem Trablusgarp hem de Balkan Savaşları'nda en değerli topraklarını kaybetmiş ve kaybettiği bu toprakları geri almak için Almanya'nın yanında savaşa girmiştir. ABD: İlk başta ABD bu savaşa girme taraftarı olmamıştır. Ancak Almanya'nın girdiği deniz savaşında Amerikan ticari ve yolcu gemilerini hedef almaya başlaması ABD'yi çok rahatsız etmiştir. Amerika'nın Avrupa'daki ticaretine zarar vermeye başlamıştır. Bunun dışında Almanya'nın Meksika Hükümeti'ni ABD'ye karşı savaşa teşvik etmesi ABD'nin bu savaşa girmesine neden olmuştur. Birinci Dünya Savaşı'nın Sonuçları
|
Dağhan
20 Temmuz 2024 CumartesiMondros Ateşkes Antlaşması'nın imzalanması Osmanlı Devleti'ni nasıl etkilemişti?
Cevap yazAdmin
20 Temmuz 2024 CumartesiMondros Ateşkes Antlaşması, Osmanlı Devleti'ni derinden etkilemişti Dağhan. Bu antlaşma ile birlikte Osmanlı Devleti, fiilen savaşı kaybettiğini kabul etti ve savaşın galibi olan İtilaf Devletleri'ne birçok taviz verdi. Antlaşma sonrasında Osmanlı'nın toprakları İtilaf Devletleri tarafından paylaşılmaya başlandı ve bu durum, Anadolu'da milli mücadelenin başlamasına zemin hazırladı. Ayrıca, Osmanlı Devleti'nin siyasi ve ekonomik yapısı daha da zayıfladı. Bu dönemde İstanbul'un İtilaf Devletleri tarafından işgali de Osmanlı yönetiminin hareket alanını kısıtladı ve devletin dağılma süreci hızlandı.